Spor giyim devi Adidas, motor sporları dünyasına adım atıyor. Şirket, Mercedes-AMG Formula 1 takımıyla heyecan verici bir ortaklık kurduğunu duyurdu. Bu anlaşma, Formula 1’in spor ve yaşam tarzı dünyasındaki etkisini artırırken, Adidas’ın yenilikçi tasarım anlayışını pistlere taşımasını sağlayacak. Adidas’ın bu iş birliği kapsamında Mercedes-AMG ekibine özel kıyafetler ve ekipmanlar sağlayacağı, aynı zamanda taraftarlar için de sınırlı sayıda ürün koleksiyonları sunacağı belirtiliyor. Ortaklık, hem sahadaki performansı hem de markaların küresel görünürlüğünü artırmayı hedefliyor. Mercedes-AMG, bu anlaşmayla spor dünyasına daha yakın bir bağ kurmayı planlarken, Adidas da motor sporları tutkunlarına hitap ederek yeni bir kitleye ulaşmayı amaçlıyor. Formula 1’de bu yeni dönemin başlangıcı, hem spor hem de moda dünyasında büyük yankı uyandıracağa benziyor. Detaylar geldikçe sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz!

Haluk Bilginer ve Angelina Jolie’nin etkileyici performansları, Maria  filminde yalnızca iki oyuncuyu değil, iki kültürün sanatsal derinliğini de buluşturuyor. Görsel: Netflix Hollywood’un yıldız ismi Angelina Jolie, Türk sinemasının usta sanatçısı Haluk Bilginer ile birlikte Maria  filminde buluştu. Maria Callas’ın trajik hayatını ve aşklarını ele alan bu yapımda, ikilinin performansı sadece karakterleri değil, set dışındaki uyumlarını da gözler önüne seriyor. Jolie, Bilginer için “Onunla tanıştığımız anda dost olduk. Haluk, bana Maria’yı bulmamda ve Onassis’e nasıl âşık olabileceğini anlamamda rehberlik etti,”  diyerek usta oyuncuya olan hayranlığını dile getiriyor. Filmin yönetmeni Pablo Larraín, daha önce Jackie  ve Spencer  gibi biyografik yapımlarıyla tanınan bir isim. Ancak Maria , Callas ve Onassis arasındaki karmaşık aşk hikâyesiyle Larraín’in biyografik anlatılarındaki en çarpıcı dokunuşlardan birine dönüşüyor. Haluk Bilginer, Onassis rolünde yalnızca bir iş insanını değil, güçlü ama manipülatif kişiliğiyle Maria Callas’ın hayatında derin izler bırakmış bir figürü incelikle canlandırıyor. Görsel: Netflix Jolie, Bilginer’in setteki varlığına dair şunları söylüyor: “Onunla çalışmayı çok sevdim. O kadar doğal ve yetenekli ki, bir rolü izlemek yerine gerçekten bir deneyimin parçası olduğunuzu hissediyorsunuz.”  Türk oyuncunun uluslararası başarısı ise sadece bu yapımla sınırlı değil. Daha önce Emmy Ödülü kazanan Bilginer, sinema ve tiyatro sahnesindeki ustalığını bir kez daha bu projeyle taçlandırıyor. Callas’ın Paris’teki son günlerini merkeze alan Maria , sık sık geçmişe dönerek ünlü soprano ile Onassis arasındaki çalkantılı ilişkiyi derinlemesine inceliyor. Bilginer’in Onassis yorumu, karakterin karanlık cazibesini öne çıkarırken Callas’ın bu güçlü ama kontrol edilemez ilişkiye neden kapıldığını anlamamızı sağlıyor. Görsel: Netflix Angelina Jolie ise Maria Callas rolüyle kariyerinin en etkileyici performanslarından birine imza atıyor. “Maria, artık benim için bir karakter değil, bir kız kardeş gibi. Onun müziğini duyduğumda, belki başka kimsenin anlamayacağı bir şekilde gülümsüyorum,”  diyen Jolie, Callas’ın trajedisini ve gücünü derinden hissettiğini ifade ediyor. Yıldızları buluşturan bu proje, sadece iki oyuncunun değil, iki farklı kültürün de sinemadaki muhteşem uyumunu yansıtıyor. Maria , oyuncularının unutulmaz performanslarıyla yılın en dikkat çeken filmleri arasında yerini alıyor. Filmin fragmanı:

2025'in ilk büyük ödül gecesi geride kaldı. Sinema ve televizyon dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan Altın Küre'ler, dünyanın dört bir yanından gelen adaylara takdim edildi. Bu yılki tören, hem büyük yapımların hem de güçlü performansların öne çıktığı, unutulmaz anlara sahne oldu. Sinema ve televizyon dünyasının en iyileri, gece boyunca ödüllerini kucaklarken, izleyenlere heyecan dolu anlar yaşattı. İşte 2025 Altın Küre Kazananları: Sinema: En İyi Film (Dram): The Brutalist En İyi Film (Komedi/Müzikal): Emilia Pérez Sinema ve Gişe Başarısı: Wicked En İyi Yönetmen: Brady Corbet (The Brutalist) En İyi Kadın Oyuncu (Dram): Fernanda Torres (I'm Still Here) En İyi Erkek Oyuncu (Dram): Adrien Brody   (The Brutalist) En İyi Kadın Oyuncu (Komedi/Müzikal): Demi Moore (The Substance) En İyi Erkek Oyuncu (Komedi/Müzikal): Sebastian Stan (A Different Man) En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Zoe Saldaña (Emilia Pérez) En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Kieran Culkin (A Real Pain) En İyi Senaryo: Peter Straughan (Conclave) Yabancı Dilde En İyi Film: Emilia Pérez En İyi Animasyon Filmi: Flow En İyi Şarkı: El Mal ( Emilia Pérez) Televizyon: En İyi Dizi (Dram): Shōgun En İyi Dizi (Komedi): Hacks En İyi TV Filmi/Mini Dizisi: Baby Reindeer En İyi Kadın Oyuncu (Dram): Anna Sawai ( Shōgun) En İyi Erkek Oyuncu (Dram): Hiroyuki Sanada (Shōgun) En İyi Kadın Oyuncu (Komedi): Jean Smart (Hacks) En İyi Erkek Oyuncu (Komedi): Jeremy Allen White (The Bear) En İyi Kadın Oyuncu (TV Filmi/Mini Dizi): Jodie Foster (True Detective: Night Country) En İyi Erkek Oyuncu (TV Filmi/Mini Dizi): Colin Farrell (The Penguin) En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Jessica Gunning (Baby Reindeer) En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Tadanobu Asano (Shōgun) En İyi TV Stand-Up Komedi Performansı: Ali Wong Kırmızı Halıdan Görüntüler Adrien Brody Angelina Jolie Anya Taylor-Joy Andrew Scott Ariana Grande ve Cynthia Erivo Cara Delevingne Colman Domingo Cate Blanchett Dakota Fanning Daniel Craig Demi Moore Emma Stone Glen Powell Karla Sofía Gascón Kate Winslet Leighton Meester ve Adam Brody Miley Cyrus Timothée Chalamet Zendaya Zoë Kravitz

Gabrielle “Coco” Chanel, birden fazla yönü içinde barındıran bir kadındı. Onun gölgesi, bir asırdan uzun süredir moda dünyasında etkisini sürdürüyor ve bu boşuna değil. Farklı biyografi yazarlarının çabalarına rağmen, mirası kolayca tanımlanamaz. Dezavantajlı bir yetimken zihin dünyasının güçlü bir aristokratına dönüşen Chanel, kadınsı giyimin şablonunu oluşturdu. Ancak tasarımları, aynı zamanda kadınları korseler ve eski dönemin katı giyim alışkanlıklarının sınırlamalarından kurtardı. “Kadınlara bedenlerini geri verdim,” demişti bir keresinde. Bu zarif ve kadınsı şıklığın simgesi olan Chanel, aynı zamanda bir spor tutkunu olarak da tanınıyordu. Gençliğinde başarılı bir binici olan Chanel, ata binmek için erkeklere özel bir teknik olan ata bacaklarını ayırarak binme yöntemini benimseyerek dönemin sosyetesini şaşkına çevirdi. Yaklaşık 1920 yılında haute couture evi içinde bir “spor” atölyesi kurdu. O ruh, markanın koleksiyonlarında sürekli olarak hissedildi ve geçtiğimiz yaz tanıtılan Spor Mücevher Koleksiyonu ile yaşamaya devam ediyor. Chanel’in rahatlığı ve hareket özgürlüğünü önceliklendiren spor giyim felsefesi gibi, bu 80 parçalık koleksiyondaki bilezikler, küpeler ve kolyeler de vücudun hatlarına uyum sağlayacak şekilde tasarlanmış. Chanel Mücevher Yaratım Stüdyosu direktörü Patrice Leguéreau , koleksiyonun ilham kaynağının “Chanel’in spor tarzının, markanın tarihindeki vazgeçilmez bir parçası olan çizgi zarafeti ve hareket özgürlüğü” olduğunu belirtiyor. Bu ruh, mücevherlerin inceltilmiş hacimlerinde ve sade şekillerinde açıkça görülüyor. Art Deco dönemi chevron deseni, Chanel’in getirdiği dinamizmi yansıtırken, beyaz altın ve pırlantaların yanında kullanılan mavi ve kırmızı lake dokunuşları, renkli binicilik kurdelelerini çağrıştırıyor. Tasarımlarda spor ekipmanlarından esinlenen detaylar bulunuyor; Chanel No. 5 logosu şeklindeki bir karabina tokası, “spor kordonu” zinciri ve 2.55 çantadan ilham alınan döner bir bağlantı elemanı gibi. Gold Slider Kolye gibi birçok parça dönüştürülebilir özellikte olup farklı uzunluklarda kullanılabiliyor ve Chanel’in bireyselliğe olan bağlılığını yansıtıyor. Chanel’in en radikal hareketlerinden biri, mütevazı kostüm takılarını yüksek modanın bir parçası haline getirmekti. Ancak 1932’de, süslemeleri demokratikleştirirken, aynı zamanda Büyük Buhran sırasında elmas pazarını canlandıran ilk yüksek mücevher koleksiyonu Bijoux de Diamants ’ı tanıttı. Chanel, takıları kat kat üst üste kullanmayı savundu ve bunu kendisi de sıkça uyguladı. Bu yeni koleksiyon, Chanel’in bu mirasının devamı niteliğinde. Yıllar süren bir arayış sonucu bir araya getirilen beş Kaşmir safiri gibi göz alıcı değerli taşlar, karbon fiber ve alüminyum gibi alışılmadık malzemelerle bir araya getirilmiş. Bu, ilhamını aldığı kadına layık parıltılı bir tezat çalışması.

Shelby ailesi sahnelerde kalmaya kararlı görünüyor ve Steven Knight, merakla beklenen Peaky Blinders filmi sonrası yeni hikayelere hazır. Dizinin yaratıcısı Knight,yaptığı bir açıklamada, filmle birlikte hikâyenin sona ermeyeceğini imâ ederek hayranlara umut verdi. Jane Mulkerrins’e konuşan Knight, Peaky Blinders filminin çekimlerinin tatil öncesinde tamamlandığını doğruladı, ancak henüz net bir çıkış tarihi vermedi. “Bu konuda konuşmak için biraz erken, ama yaklaşık bir yıl içinde çıkar diyebilirim,” diyen Knight, film sonrası planlarına dair de açık kapı bıraktı. “Bu iyi bir soru, çünkü film çıkıyor ama bu bir son değil,” diyerek, yeni bir spin-off dizi ya da film olasılığı konusunda heyecan yarattı. “Sadece şunu söyleyeyim, bu hikâyenin sonu olmayacak,” diyerek gelecek projeler hakkında ipucu verdi. Efsanevi dizide Tom Shelby olarak izlediğimiz Cillian Murphy, filmde de başrolü üstleniyor. Kadroda ayrıca Rebecca Ferguson, Barry Keoghan, Tim Roth ve Stephen Graham gibi isimler yer alıyor. Filmin çıkış tarihi ve Peaky Blinders evrenindeki yeni projelerle ilgili detaylar için takipte kalın.

Louis Vuitton ve Takashi Murakami iş birliğiyle hazırlanan re-edition koleksiyonu, resmi lansmanından önce büyük bir heyecan yarattı. Zendaya’nın yer aldığı kampanya görselleri, Murakami’nin ikonik çiçek motiflerini modern bir yorumla sundu. Ünlü oyuncu, New York silüeti ve doğal manzaralar gibi dinamik arka planlarda, koleksiyonun en gözde parçalarıyla karşımıza çıktı. Kampanyanın perde arkasına dair görüntülerde, Zendaya’nın koleksiyona ait hem kıyafetleri hem de aksesuarları sergilemesi dikkat çekti. Ayrıca, Louis Vuitton tarafından paylaşılan kampanya videosunda, Murakami’nin Japonya’dan New York’a Zendaya’ya bir not gönderdiği eğlenceli bir hikaye işlenmiş. Bu detaylar, iş birliğinin global ve sanatsal yönünü öne çıkardı. Koleksiyonun resmi lansmanı önümüzdeki hafta gerçekleşecek. Sosyal medyada yayınlanan kampanya görselleri ve videoları, bu özel iş birliğine olan ilgiyi artırmaya devam ediyor.

Louis Vuitton, Takashi Murakami ile yaptığı ikonik iş birliğinin yeniden basımı için özel bir kutlama hazırladı. Fransız lüks moda evi, Murakami’nin anime kısa filmleri Superflat Monogram  (2003) ve Superflat First Love  (2009)’ın yenilenmiş versiyonlarını sunuyor. 20. yılını kutlayan bu projeler, Murakami’nin sürrealist imzasını ve bu yaratıcı ortaklıktan doğan renkli, oyun dolu görsel dünyayı yeniden gündeme getiriyor. Superflat Monogram , genç bir kızın sevimli bir panda tarafından yutulup kaybolan cep telefonunu ararken Louis Vuitton evrenine taşınmasını konu alıyor. İlginç bir şekilde, filmdeki pembe kapaklı telefon, yakın zamanda Zendaya’nın bir tanıtımında görülen telefona oldukça benziyor. Altı yıl sonra gelen First Love , aynı karakteri fantastik dünyaya bu kez genç bir Louis Vuitton tasarımcısıyla karşılaşacağı bir hikaye için geri getiriyor. İlk film klasik bir anime tarzına sahipken, ikinci film daha çok 3D, video oyununu andıran bir görsellikle dikkat çekiyor. Canlı renk paleti ve tanıdık karakterlerle dolu bu iki film, Murakami’nin geleneksel Japon estetiği ile modern pop kültürünü harmanladığı vizyonunu gözler önüne seriyor. Yeni yıl itibariyle piyasaya çıkan Louis Vuitton x Murakami koleksiyonu, dünya çapında yedi şehirde pop-up mağazalarla kutlanacak. Filmler çevrimiçi olarak izlenebilir olsa da, Superflat Monogram ve Superflat First Love ’ın özel bir sinema gösterimi, Roma’daki yeniden dekore edilen Cinema Spazio Etoile’de yapılacak.

Yeni yılın film takvimi, herkese hitap edecek bir şeyler sunuyor! Çizgi roman yeniden çevrimlerinden, çok satan romanlardan uyarlamalara ve ünlü yönetmenlerin orijinal projelerine kadar 2025, izleyicileri tekrar sinema salonlarına çekmeyi hedefliyor. F1 Görsel: Apple Studios Uzun bir teklif savaşı, detaylı oyuncu seçimi ve 2023 İngiliz Grand Prix’sinde çekimler derken Brad Pitt ’in yüksek tempolu yarış draması “F1” nihayet vizyona giriyor. Filmde Pitt, emeklilikten dönen bir Formula 1 pilotu Sonny Hayes’i canlandırıyor ve genç bir yeteneği ( Damson Idris ) eğitiyor. Üstelik tüm Formula 1 takımları ve pilotları filmde kendilerini oynuyor! Michael Görsel: Kevin Mazur Michael Jackson’ın hayatı da nihayet beyaz perdede. “Training Day” filmiyle tanınan Antoine Fuqua’nın yönettiği bu biyografi filmi, Pop'un kralının hayatını işlerken bazı tartışmalı noktalara da değinebilecek gibi gözüküyor. Michael’ı, yeğeni Jaafar Jackson canlandırırken, Colman Domingo da babası Joe Jackson’ı oynuyor. Kadroda ayrıca Miles Teller, Kat Graham, Laura Harrier ve Nia Long gibi isimler yer alıyor. Mickey 17 Görsel: Warner Bros. Robert Pattinson , Bong Joon-ho ’nun bilimkurgu gerilim filmi “Mickey 17” de başrolde. Mickey, buz gezegeni Niflheim’i kolonize etmek için gönderilen “harcanabilir” bir çalışan. Öldüğünde ise klonlanıyor ve anıları bir sonraki versiyonuna aktarılıyor. Filmde Pattinson’a Mark Ruffalo ve Toni Collette eşlik ediyor. Sinners Görsel: Warner Bros. Michael B. Jordan , Ryan Coogler ’ın korku-gerilim filminde ikiz kardeşleri oynuyor. Memleketlerine dönerek hayatlarını yeniden kurmaya çalışan kardeşler, büyük bir kötülükle karşı karşıya kalır. Film, ürpertici bir şekilde biten fragmanıyla şimdiden dikkat çekiyor: “Şeytanla dans etmeye devam edersen… bir gün seni eve kadar takip eder.” Kadroda Hailee Steinfeld, Wunmi Mosaku ve Omar Benson Miller gibi isimler var. Captain America: Brave New World Görsel: Marvel Studios Chris Evans’ın Kaptan Amerika'sından sonra bir ilk! Sam Wilson ( Anthony Mackie ), Marvel’ın bu yeni evresinde Kaptan Amerika’nın adını yaşatmaya çalışırken kendini uluslararası bir kaosun içinde buluyor. Hatta başkanı ( Harrison Ford ) koruması gerekiyor ki bu başkan aynı zamanda Red Hulk! Kadroda ayrıca Rosa Salazar ve Liv Tyler da yer alıyor. Ballerina Görsel: Lionsgate “John Wick” evreninden gelen bu spin-off , Ana de Armas ’ı Ruska Roma gelenekleriyle yetişmiş bir suikastçı olarak karşımıza çıkarıyor. “John Wick: Chapter 4” ile gişe rekorları kıran serinin yeni filmi, Keanu Reeves ’i tekrar John Wick rolünde göreceğimiz bir aksiyon fırtınası vaat ediyor. Kadroda ayrıca Anjelica Huston, Gabriel Byrne, Norman Reedus ve Ian McShane gibi yıldızlar yer alıyor. Superman Görsel: Warner Bros. James Gunn ’ın DC evrenini sıfırladığı yeni Superman filmi, izleyicileri tekrar gökyüzüne bakmaya davet ediyor. David Corenswet , Clark Kent olarak hem Krypton kökenlerini hem de insan dünyasındaki geçmişini keşfederken Rachel Brosnahan Lois Lane, Nicholas Hoult ise Lex Luthor rolünde karşımıza çıkıyor. Mission: Impossible – The Final Reckoning Görsel: Paramount Ethan Hunt’un belki de son görevi… Tom Cruise , bir kez daha IMF ekibini dünyanın kaderini tehdit eden kötü bir yapay zekaya karşı kurtarmaya çalışıyor. Tüm yıldız kadro Rebecca Ferguson, Simon Pegg ve Vanessa Kirby gibi isimlerle geri dönüyor. Yeni yüzler arasında ise Holt McCallany ve Hannah Waddingham bulunuyor. Freakier Friday Görsel Disney+ Hazır mısınız? “Freaky Friday” in devam filmi olan “Freakier Friday” , Jamie Lee Curtis ve Lindsay Lohan ’ı tekrar anne-kız rolüyle buluşturuyor. Bu kez “nesiller arası bir twist” ile karşı karşıyayız ve iki ailenin birbirine uyum sağlamaya çalışmasını izliyoruz. The Bride Warner Bros., “Beetlejuice Beetlejuice”un başarısından sonra yine ölüleri diriltmeye çalışıyor! Maggie Gyllenhaal ’ın yönettiği “The Bride” , Frankenstein hikayesini Chicago’nun 1930’larında yeniden yorumluyor. Christian Bale , Frankenstein’ın canavarını oynarken Jessie Buckley de gelin rolünde.